”
kültürel kökleri olan iki ülke. Bu iki ülkenin tarihleri, Osmanlı’nın Yemen
topraklarındaki hakimiyetinin başlangıcı ve bitişi arasında adeta birbiri içine
geçmiş durumda. Her iki ülke diplomatlarının – son olarak iki ülke arasındaki
vize uygulamasının kaldırılması da dahil olmak üzere – iki ulus arasındaki
bağların güçlendirme çalışmalarını sürdürmeleri, Yemenli öğrenciler için
ülkelerinde ve Türkiye’de eğitim fırsatlarını artıran bir yayılma etkisi
gösterdi.
Türkiye ekonomisi hali hazırda
Yemen ekonomisinden ileride olmayı sürdürüyor. Türkiye DEİK Eğitim Ekonomisi İş
Konseyi’ne göre, Türkiye ekonomisi dünyanın en büyük on altıncı ekonomisi ve
bazı ekonomistler de gelecek on yılda bu konuda ilk ona girebileceğini
öngörüyor.
Güçlü ekonomiler çoğunlukla güçlü
yükseköğretim sistemlerini beraberlerinde getiriyor. Yemen ekonomisi 2011’in
bilinen ayaklanmalarının yarattığı aksamalarla geride kalmaya devam ederken,
Türkiye bu Güney Arabistan ülkesindeki varlığını güçlendiriyor.
Türkiye Yemen Büyükelçiliği
Üçüncü Katibi ve Konsolosluk Şube yöneticisi Sadık Akkök konuya ilişkin
düşüncelerini “Hükümetler arası ilişkilerimiz çok iyi. Artık çabalarımızı
eğitime yönlendirerek insanlar arası ilişkilerimizi güçlendirmeye odaklanmamız
gerekiyor” şeklinde ifade etti.
64 milyar YR civarındaki 2012
Yemen bütçesinin %12’den az bir kısmının yükseköğretim de dahil olmak üzere
eğitime harcandığı görülüyor. Yemen
eğitim sektörü genellikle diğer ülkelerden tavsiye, finansman ve uzman desteği üzerinde
ilerliyor.
Türkiye Büyükelçiliği, 2007
yılında San’a Üniversitesi’nde, tamamen Türkiye Büyükelçiliği ve Türk İşbirliği
ve Koordinasyon Ajansı (TIKA) tarafından finanse edilen bir Türkçe bölümü
kurdu. Tam donanımlı bir bilgisayar laboratuvarı, fakülte ofisleri, üç sınıf ve
bir amfiden oluşan bölüm geçtiğimiz yıl ilk mezunlarını verdi.
Türkiye, Yemenli öğrencilere
verdiği burs sayısını da bu yıl iki katlayarak 45’ten 70’e çıkardı. Bu konuya
destek olarak Türk üniversitelerinden temsilcileri bir araya getiren ve Türk
üniversiteleri ile burslara ilişkin broşürlerin dağıtıldığı bir Türk Eğitim
Haftası etkinliği gerçekleştirildi.
Haftaya katılanlardan Ahmet
Mansur düşüncelerini “Yemen dışında makine mühendisliği eğitimi alabileceğim
bir fırsat arıyorum” şeklinde ifade etti.
İstanbul Aydın Üniversitesi
Mütevelli Heyet Başkanı ve DEİK Eğitim Ekonomisi İş Konseyi Başkanı Dr. Mustafa
Aydın ise, Mansur’un tam olarak ulaşmak istedikleri öğrenci olduğunu söylüyor.
Dr. Mustafa Aydın bununla
birlikte beyin göçü – yurtdışında eğitim gören öğrencilerin bir daha asla
ülkelerine geri dönmemeleri – gibi eleştiri noktalarının da farkında olduğunu
ve öğrencileri Yemen’e dönmek konusunda cesaretlendirdiklerini sözlerine
ekliyor. Dr. Aydın’a göre hem Türkçe hem Arapça konuşabilen öğrenciler her iki
ulus için de büyük ekonomik fırsatlar yaratacaklar.
Dr. Aydın konuya ilişkin, “her
iki ülkeden mezuniyet almış ve her iki ülkede yaşama deneyimi olan öğrencilere
iş imkanı sağlanması için şirketler ve işadamlarıyla ortaklıklar kurmak
konusunda kararlıyız” dedi.
Dr. Aydın, Yemenli öğrenciler için
daha cazip hale gelebilmek amacıyla okul ücreti, yaşam masrafları ve cep
harçlığını da içeren geniş kapsamlı burs paketleri sunduklarını belirtti.
Öğrencilerin bu konuda Türkiye
Büyükelçiliği’nin bir yıl önce başlattığı bir uygulama olan çevrimiçi burs
başvurusu kolaylığını oldukça beğenmelerine karşın, Yükseköğretim Bakanlığı
aynı düşüncede değil.
Genel uygulamaya göre burs alacak
tüm öğrencilerin bunu Bakanlık aracılığıyla yapmaları gerekiyor.
Yükseköğretim Bakanlığı Burslar
Direktörü Ahmet El-Rabi konuya ilişkin olarak “Öğrencilerin bize başvurmadan
yalnızca çevrimiçi başvuru yapmaları gerektiğini öğrendiğimizde çok şaşırdık”
dedi.
Birçok öğrenci, kişilerin hak
etmedikleri pozisyonları da alabilmelerini sağlayan kişisel bağlantılar –
torpil – anlamına gelen “wasta”ya ihtiyaç duymamalarını sağladığı için
Türkiye’nin başvuru sürecini savundu.
Ekrem Hadi bu konuyla ilgili
düşüncesini, “Çevrimiçi başvuru çok daha dürüst bir uygulama. Benim gibi normal
öğrencilere, aile isimleri ya da Bakanlık’tan kimleri tanıdıklarına göre
seçilmeyeceklerini hissettiriyor” şeklinde ifade etti.
Çevrimiçi uygulama Türkçe bölümü
öğrencilerine de kendilerini ayrıcalıksız hissettirdi.
Tabet, “Çevrimiçi uygulamanın
Türkçe bölümü öğrencilerini burs almak konusunda zora koşuyor. Çünkü herkes
başvuru yapabiliyor.” dedi.
Tabet, Türkçe bölümünde okuyan
öğrenciler için bir burs kotası olmadığı takdirde bölümün kaliteli öğretim
görevlisi ihtiyacını karşılayamayacağını sözlerine ekledi. Tabet, öğrencilerin
yüksek lisans ve doktoralarını Türkiye’den alarak eğitim vermek üzere San’a
Üniversitesi’ne geri dönmelerini istiyor.
değişeceği yönünde herhangi bir açıklamada bulunmadı.”
Kaynak: Yemen Times
Yemen and Turkey are two
countries that have deep historical and cultural roots. Their histories have been intertwined for
centuries as Yemeni land has gone in and out of Ottoman control. As diplomats
from both countries continue to espouse the two nation’s growing ties, including
a recent decision to remove visas for travel between the countries, a spillover
effect has been increased educational opportunities for Yemeni students in
country and in Turkey.
Turkey’s economy continues to
outpace Yemen’s. According to the Turkish Council of Higher Education, Turkey
has the 16th largest economy in the world and several economists predict it
could move into the top 10 within the next decade.
With strong economies often come
advanced higher education systems. While Yemen’s economy continues to rebound
from setbacks of the popular uprisings in 2011, Turkey is moving forward with
its presence in the Southern Arabian state.
“Our government to government
relations are very good, now we need to focus on the people to people relations
by directing our efforts towards education,” said Sadik Akkok, the third
secretary head of consular section at the Turkish Embassy in Yemen.
With less than 12 percent of
Yemen’s 2012 budget–around YR64 billion, almost $300 million—allocated for all
education, including higher, Yemen’s education sector often relies on advice,
funding and expertise from other countries.
In 2007, the Turkish embassy
started a Turkish department at Sana’a University that is completely funded by
the embassy and the Turkish International Cooperation Agency (TIKA). The
department included a fully-equipped computer lab, faculty offices, three
classrooms and a lecture hall.
Last year, the department
produced its first batch of graduates.
Turkey almost doubled the number
of scholarships it offered this year to Yemeni students from 45 to 70. At the
beginning it held an event for Turkish Educational Festival week in which it
brought in representatives from Turkish Universities to distribute brochures
about Turkish Universities and scholarships.
“I want to find an opportunity to
study mechanical engineering outside Yemen,” said Ahmad Mansour, an attendee.
Dr. Mustafa Aydin, the head of
the Higher Education Council in Turkey, and Chairman of Istanbul Aydin
University, says that Mansour is exactly the kind of student they want to
attract.
However, Aydin is aware of
criticisms like that of causing a brain drain—where students receive educations
abroad and never return to their homes countries—and he says they encourage
students to come back to Yemen. From his perspective, having students who can
speak both Turkish and Arabic will lead to greater economic opportunities for
both nations.
“We are keen on partnering up
with companies and businessmen in order to employ students who graduate from
both countries and have experienced living in both countries,” he said.
In an effort to attract Yemeni
students, Aydin says they are offered comprehensive scholarship packages that
cover tuition, living expense and stipends.
However, although students have
praised the ease at which they can apply for these scholarships online, a
procedure that the Turkish embassy created a year ago, the Ministry of Higher
Education is not as happy with Turkey’s approach.
Typically, all students who
receive scholarships abroad have to go through the Ministry.
“We were shocked when we found
out that students only need to apply online without going through [us],” said
Ahmad Al Rabeii, director of scholarships in the Ministry of Higher Education.
Many students have defended
Turkey’s application process, saying it helps them avoid having to rely on
wasta—a term that refers to the personal connections one has that helps them
receive positions not necessarily based on merit.
“Applying online is much more
honest, it makes normal students like me feel that students are not going to be
picked according to their family names or who they know at the ministry,”
explained Akram Hadi.
However, the online process has
made the students studying at the Turkish department feel slighted.
“Online applications deprive
Faculty of [Turkish] Language students from getting scholarships, because
anyone can apply,” said Thabet.
He says unless there is a
specific quota for students studying Turkish, the department will not be able
to sustain itself with quality teachers. He wants language students to go get
their masters degrees and PhDs in Turkey and come back to Sana’a University to
teach.
The Turkish embassy has not
indicated it will be changing its procedures.