EURIE kapsamında gerçekleştirilen “Yükseköğretimde Kadın Liderliği” panelinde konuşan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan; “Akademik yaşamda kadının durumu fena değil ama yönetici ve lider pozisyonlarda muhakkak geliştirilmeye ihtiyaç duyuluyor” dedi
EURIE kapsamında gerçekleştirilen “Yükseköğretimde Kadın Liderliği” panelinde konuşan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan; “Akademik yaşamda kadının durumu fena değil ama yönetici ve lider pozisyonlarda muhakkak geliştirilmeye ihtiyaç duyuluyor” dedi. EURAS ve EURIE Genel Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın ise “Erkekleri, eşitlik kültürü üzerine eğitemezsek kadın-erkek eşitliği namına yapılan hiçbir şeyden sonuç alamayız” diye konuştu.
Avrasya Üniversiteler Birliği’nin (EURAS) bu yıl beşincisini düzenlediği Avrasya Yükseköğretim Zirvesi (EURIE) Cuma günü gerçekleştirilen son oturumlarla tamamlandı. Zirve kapsamında gerçekleştirilen ve başta akademik yaşam olmak üzere toplumda kadın-erkek eşitliğinin ve kadınların liderlik pozisyonunun tartışıldığı “Yükseköğretimde Kadın Liderliği” panelinde konuşan EURAS ve EURIE Genel Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın, “Kadın-erkek eşitliği ve kadın liderliği evde başlıyor. Bizim ülkemizin kendine has bir doğası var. Bu nedenle erkeğe evde eşitlik kültürünü aşılayamaz ve onu bu anlayışla eğitmezseniz, bu alanda gerçekleştirilen çalışmalardan bir sonuç almak hayal olur” diye konuştu.
“Yöneticilik pozisyonları için iyileştirmeye ihtiyaç var”
Moderatörlüğünü Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan’ın üstlendiği panelde akademide kadının pozisyonu ve liderliği ele alındı. Oturumun başında bir sunum yapan Prof. Dr. Tufan, “Aslında kadın sadece sayı değil, ancak sayılara bakacak olursak Türkiye’de akademisyenlerin yüzde 45’i kadınlardan oluşuyor. Yöneticilik pozisyonlarına baktığımızda ise bu oran yüzde 18’lere iniyor. Dolayısıyla akademik yaşamda kadının durumu fena değil ama yönetici ve lider pozisyonlarda muhakkak geliştirilmeye ihtiyaç duyuluyor” şeklinde konuştu.
“Kota uygulaması zorunlu”
İlk panelist olan YÖK Başkan Danışmanı Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu ise Türkiye’de 1960’ta üniversitelerde 52 kadın akademisyen varken 1970’te bu sayının 114’e çıktığına dikkat çekerek “Aslında Avrupa’da da durum pek farklı değil. Hatta Türkiye olarak biz, kadın akademisyen oranında Avrupa’dan çok daha iyi bir durumdayız. Akademide kadın lider sayısının artırılması için ise şahsen ben kota uygulamasını zorunlu görüyorum. Aksi takdirde yol alamayız” diye konuştu. Sunumunu anekdot ve esprilerle süsleyen, konuşması sık sık alkış ve kahkahalarla bölünen Prof. Dr. Komsuoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Biz kadınlar akıllı, çalışkan ve mücadeleci olmak durumundayız. İş bizde bitiyor. Bir kadın hem akademik kariyer yapıp en üst düzey göreve gelebilecek, hem de eviyle, eşiyle ve çocuklarıyla ilgilenebilecek potansiyele sahip. Bu nedenle genç akademisyen arkadaşlarıma şiddetle aile, ev, kayınvalide ve akademik kariyer tavsiye ediyorum.”
Kadın liderliğinin 7 sırrı
Panelde ikinci sırada söz alan Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar ise görevi yine bir kadın olan eski Rektör Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu’ndan devraldığında medyada “kadın kadına devir teslim” şeklinde haberler çıktığını hatırlatarak, “Bu aslında hem hoş bir durum, hem de çelişik bir şekilde rahatsız edici bir durum benim için. Çünkü başarının ve liderliğin cinsiyeti yok. Özel olarak ‘kadın rektör’ şeklinde üstünde durulması bir açıdan rahatsız edici” dedi. Prof. Dr. Çakar, kadın liderliğinin sırrını ise “Bilgi, risk alabilme, özgüven, vizyon ve yenilikçilik, vicdan, güven oluşturma ve hukuka bağlılık” olmak üzere 7 başlıkta açıklayan bir sunum yaptı.
“En büyük engel ‘Cam tavan sendromu’”
Üçüncü panelist Erzurum Atatürk Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nuray Karaca, akademide kadının yükselmesinin önündeki en büyük engelin “cam tavan sendromu” olduğunu ileri sürerek “Kadının önüne bu noktada birçok set çekiliyor. Örneğin bunlardan bir tanesi evlilik ve çocuk. Bu iki olgu kadının toplumsal görevi olarak görüldüğü için bir zaman sonra kadın kariyerinden uzaklaşıyor. İş ve aile dengesi ekseri kadının üstünde. Erkek de kadın yöneticiden taraftar değil pek. Zira içgüdüsel olarak kendisinin doğal lider olduğunu ve bir kadının liderliği altına girmesi halinde bu liderliğinin zarar göreceği düşüncesine sahip. Bu kodları değiştirmeden aşama kaydetmemiz oldukça zor. Ancak kadın yönetici yardımcısı dikkat çekici bir şekilde fazla. Bu da kadının bir çeşit tampon görevi görmesinden kaynaklanıyor” şeklinde konuştu.
“Değişime direnen kaybeder”
Panelde konuşma yapan Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz ise konuşmasında şu sözlere yer verdi: “Kadın liderliğinden kolayca vazgeçilmesinin beklendiği bir dönemdeyiz. İnsan ve öğrenci odaklı politikalarınızdan asla vazgeçmeyin, ısrarcı olun. Politikalarınızı uygularken mutlaka öğretim üyelerinizle ve öğrencilerinizle birlikte çalışın, politikalarınızın tüm paydaşlarınız tarafından anlaşılmasını sağlayın.”
“Üst yönetimde kadın olunca karlılık artıyor”
Beşinci panelist olarak söz alan İstanbul Üniversitesi Kadın Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (KAUM) Müdürü Prof. Dr. Elif Haykır Hobikoğlu, kadınların üst yönetimde yer aldığı firmaların karlılık oranının arttığını ifade etti. Halihazırda istihdam edilen kadınların, çalışmak isteyen kadınlara oranla yüzde 30’u teşkil ettiğini söyleyen Prof. Dr. Hobikoğlu, “Çalışmak isteyen kadınların hepsi işgücüne katılsa, gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 3 gibi ciddi bir oranda artacağı hesaplanıyor. Dolayısıyla kadın istihdamının ülke kalkınmasına pozitif etkisi çok büyük” dedi. Kadının yaşamında iki önemli kırılma noktasının olduğunu ifade eden Prof. Dr. Hobikoğlu, “Bunlardan biri evlilik, biri ise çocuk. Bu olguların ardından kadının kariyerinden vazgeçmesi adeta bir tabu halinde bizlere öğretilmiş. Bu tabuyu yıkmamız lazım. Kim bilir belki de günün birinde ‘erkek eşitliği’ni konuşuyor oluruz. Ancak o gün geldiğinde bu sefer de erkekler için haykıracağımızdan kimsenin şüphesi olmasın” açıklamalarında bulundu.
“Zaman kadın zamanı”
Son olarak söz alan Türkiye Üniversite Liderlik İyileştirme Programı (TULIP) Koordinatörü ve İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkan Danışmanı Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu, TULIP’i ve çalışmalarını anlatan bir sunum yaptı. Prof. Dr. Şerifoğlu daha sonra kadınların akademide yükselmesinin önündeki engelin ‘cam tavan’ değil ‘kalın erkek katmanı’ olduğunu ileri sürdü. Kadın erkek eşitliği ve kadın liderliği için her şeyden önce erkeklerin eğitilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Şerifoğlu, “Çünkü mühür erkeklerde. Erkek egemen toplumu eşitlik anlayışıyla eğitmemiz gerek. Toplumdaki erkek egemen dil değişmeli. Çünkü zaman kadın zamanı. Modern çağın liderlik anlayışında aranan özelliklerin büyük çoğunluğu kadınlarda zaten doğuştan var olan hasletler” ifadelerini kullandı.
“Doç. Dr. Aydın’dan İAÜ örneği”
Panelin ardından söz alan EURAS-EURIE Genel Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın, “Bildiğiniz gibi ben aynı zamanda İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanıyım. Üniversitemizin rektörü, rektör yardımcıları ve dekanlarının yaklaşık yarısı kadın. Ayrıca araştırma merkezlerimizin 9’unun müdürü yine kadın. Bu açıdan üniversitemizle gurur duyuyorum. Kadın erkek eşitliği konusunda sorunu biraz da evde aramamız gerek diye düşünüyorum. Her ülkenin olduğu gibi Türkiye’nin de kendine özgü doğası ve şartları var. Burası erkek egemen bir toplum. Dolayısıyla en başta erkekleri eşitlik anlayışına adapte etmemiz gerekiyor. Aksi takdirde yönetim erkinin gerçekleştirdiği düzenlemelerden somut bir fayda ummak hayal olur” diye konuştu. Etkinlik, panelistlere katılım plaketi takdimiyle sona erdi.
Prof. Dr. Zeliha Koçak, Higher Education Council’s (YOK) Executive Board Member, speaking at the ‘Women Leadership at Higher Education’ panel within EURIE, said ‘Women’s situation in academy is not bad, however management and leadership positions need to be improved.’
Prof. Dr. Zeliha Koçak, Higher Education Council’s (YOK) Executive Board Member, speaking at the ‘Women Leadership at Higher Education’ panel within EURIE, said ‘Women’s situation in academy is not bad, however management and leadership positions need to be improved.’ EURAS and EURIE President Assoc. Prof. Dr. Mustafa Aydın said ‘If we don’t educate men on equality, we won’t be able to get the results of any work done in the name of equality between women-men.’
Fifth Eurasia Higher Education Summit (EURIE) organized by Eurasian Universities Union (EURAS) came to an end with the last sessions taking place on Friday. EURAS and EURIE President Assoc. Prof. Dr. Mustafa Aydın speaking at the ‘Women Leadership in Higher Education’ panel organized within the Summit, where women-men equality in the society, especially in academy and women’s leadership positions were discussed, said ‘Women-men equality and women’s leadership start at home. Our country has a nature peculiar to it. That is why if you can’t inject the equality culture to men at home and educate them with this understanding, it would be a dream to get results from the works done in this area.’
‘Management positions need to be improved’
Women’s position and leadership in academy were discussed in the panel moderated by Higher Education Council’s (YOK) Executive Board Member Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan. Prof. Dr. Tufan, making a presentation at the start of the session, said ‘Women are not just numbers however if we were to look at the numbers 45 percent of academicians in Turkey are made up of women. When we look at the management positions this rate goes down to around 18 percent. Thus, women’s situation in academy is not bad, however management and leadership positions need to be improved.
‘Quota application is compulsory’
YOK President’s Counselor Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu, who acted as the first panelist, emphasizing the fact that in 1960 in Turkey there were 52 women academicians in universities and in 1970 this number went up to 114, said ‘Actually Europe is no different. As a matter of fact, as Turkey we are in a much better position than Europe when it comes to the ratio of women academicians. I personally believe this quota application is a must if we want to increase the number of women leaders in the academy. Otherwise we won’t be able to move forward.’ Prof. Dr. Komşuoğlu who had decorated her speech with anecdotes and jokes and got interrupted by laughs and claps throughout her presentation, added: ‘As women we have to be smart, hardworking and combative. The buck stops where we are. Women have the potential to have academic career and arrive at highest positions and to take care of her home, husband and children. That is why I strongly recommend my young academician friends to have families, homes, mother in laws and academic careers.’
7 secrets to women leadership
Düzce University’s Chancellor Prof. Dr. Nigar Demircan Çakır, speaking after Prof. Dr. Komşuoğlu, reminded how when she took over the mission from the previous Chancellor Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu, who also is a woman, media was covered with news talking about the ‘handover from one women to another’, said ‘This for me is both nice and also in a conflicting way disturbing. Because success and leadership have no gender. It is in some aspect disturbing to see the emphasize done by saying “women chancellor”‘. Prof. Dr. Çakar, made a presentation explaining the secret to women leadership under 7 titles which are ‘information, ability to take risks, confidence, vision and innovation, consciousness, trust forming and loyalty to law’.
‘Biggest barrier is the “Glass ceiling syndrome”‘
Third panelist Prof. Dr. Nuray Karaca coming from Erzurum Atatürk University, proposed the biggest barrier before women’s advancement in academy to be the ‘glass ceiling syndrome’, said ‘Many barriers are put before women at this point. For example, some of which are marriage and children. Since these two concepts are seen as women’s duty in the society, after some time women became distant from their career. Work and family balance are solely on the women. Men aren’t also really fond of the idea of a women manager. Because instinctively they see themselves as natural leaders and think that if they come under the leadership of a women their natural leadership will suffer. It is really hard to make progress without changing these codes. However, the number of women assistant managers are interestingly high. That of course is because women act as some kind of buffer.’
‘The ones who resist change, lose’
Kadir Has University’s Chancellor Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyizi speaking at the panel, included the following in her speech: ‘We are in a period where women is expected to give up leadership easily. Never give up on your human and student focused policies, be insistent. While implementing your policies, make sure to work with your faculty members and students, ensure your policies are understood by all stakeholders.’
‘Profitability increases when you have women in upper management’
Prof. Dr. Elif Haykır Hobikoğlu, Head of Istanbul Aydın University’s Women Research Application and Research Center (KAUM), stated that profitability increases in the firms with women in upper management. Prof. Dr. Hobikoğlu, saying that already working women make up of 30 percent of women who want to work, added ‘It is calculated that the gross domestic product would increase a significant 3 percent if all women who are willing to work joined the workforce. Thus, women employment’s positive effect on the country’s development is huge.’ Prof. Dr. Hobikoğlu, stating that there are two breaking points in women’s lives, said ‘One of which is marriage and the other is children. It is almost taught to us as a taboo for women to give up their career after such concepts. We have to break this taboo. Who knows maybe one day we will be talking about “the equality of men”. However when that they comes, don’t ever doubt that we will be the ones shouting, this time, for the men.’
‘Time is on woman’s side’
Prof. Dr.Funda Sivrikaya Şerifoğlu, Coordinator of Turkey University Leadership Improvement Program (TULIP) and President Counselor of Istanbul Aydın University, speaking at the end of the panel, made a presentation about TULIP and their works. Prof. Dr. Şerifoğlu, then said the barrier stopping women from rising in the academy is not a ‘glass ceiling’ but a ‘thick layer of men’. Prof. Dr. Şerifoğlu, underlining the fact that for equality between women and men and for women’s leadership, first of all, men needs to be educated, said ‘Because men have the seal. We have to educate the male-dominant society with the equality understanding. Male-dominant language used in the society also needs to change. Because time is on woman’s side. Most of the characteristics required in the modern age’s leadership, are innately apparent in women.’
‘IAU Example from Assoc. Prof. Dr. Aydın’
EURAS-EURIE President Assoc. Prof. Dr. Mustafa Aydın, speaking after the panel said ‘As you know I am also the Istanbul Aydın University’s Chairman of the Board of Trustees. Our university’s chancellor, vice-chancellors and around half of the deans are women. Also 9 of our research centers are led by women. I am proud of our university in this sense. I think we should look a bit at our homes when we talk about the issue of equality between women and men. As all countries Turkey has its own nature and conditions. This is a male dominant society. That is why we first have to adapt men to the equality understanding. Otherwise hoping to receive a concrete benefit from regulations made by management would only be a dream.’ Event came to a conclusion with the presentation of participation plaque to the panelists.